Hastalarımız bize en sık nazolabial oluk (burun köşesinden ağız kenarına uzanan çizgi) derinleşmesi ve cildin ağız köşelerinde aşağı sarkmaya başlamasıyla başvururlar.

 

Pek çok dolgu maddesi vardır. Geçici dolgular dediğimiz etkisi bir süre sonra azalan dolgulardan insan dokularıyla en uyumlu madde olan ve tüm canlılarda ortak yapıya sahip bir şeker zinciri olan "hyaluronik asid" yan etki riski yok denecek kadar az olan bir maddedir. Uygulamalarda en sık tercih edilen dolgu budur.

 

İşlemden önce 1 hafta süreyle aspirin ve benzeri ağrı kesici, vitamin E kullanılmamalı.

 

Genellikle yarım saatlik bir işlemdir.

 

Uygulamadan yarım saat önce sürülen anestezik kremle acı hissi azaltılır. Aynı zamanda yeni dolgularda dolgu yapısına katılan anestezik madde etkisiyle bu his neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır.

 

Sadece uygulama bölgesinde kızarıklık gözlenebilir ve yarım saat içinde geriler. Dolgunun esas etkisi ertesi gün ortaya çıkacaktır.

 

İşlem sonrası 2 saat kadar uygulama alanında hareket en aza indirilmelidir. Enjeksiyon alanına ellerin götürülmemesi de önemlidir. O gün için aşırı sıcak ve aşırı soğuk ortamlarda bulunulmamalıdır.

 

Her ne kadar bu süre kişiden kişiye değişse de genelikle 5-8 ay aralıklarla uygulama yapılır.

 

Oluklanmanın başlangıç aşamasında yapılan dolgu uygulaması derinleşmeyi belirgin oranda engeller. Enjekte edilen hyaluronik asidin cilt altı dokuda onarım mekanizmasını aktiflediği ve gerginliği sağlayan kollajen yapımını da arttırdığı bilinen bilimsel bir gerçektir. İşlem tekrarı iyilik devamlılığı için tercih edilendir.

 

Uygulama herhangi bir nedenle yapılamadığında yaşlanma süreci devam ettiği için ve koruma ortadan kalktığından bir süre sonra eski hale dönülür fakat ne olursa olsun uzun bir süre uygulama öncesinden daha iyi bir görünüm olacaktır.