Silindir bir tambur üzerine yerleşmiş olan mikroiğneler anestezik kremle uyuşma sağlanmış cilt yüzeyinde belirli yönlerde ve basınç altında gezdirilerek mikrokanallar açılır. İşlem sırasındaki hareket yönü ve basınç düzeyi ciltte istenmeyen sarkma ve hasarlara yol açmaması için çok önemlidir. Her roller mutlaka kişiye özel açılmalıdır.

Yapılan işlem cilde bir travmadır ve yara iyileşim mekanizmalarını aktive ederek bölgeye artan kan akımıyla gelen fibroblastlardan kollajen üretiminin artmasına yol açar. Kollajen cilt altında yer alan ve ciltte sıkılaşmada önemli olan protein yapılı bir maddedir. İşlem sonrası peptid ve büyüme faktörü içerikli tedavi ajanları uygulanarak cilt yüzeyinde açılan kanallardan alt tabakalara ulaşımı sağlanır.

İşlemin sterilite kurallarına uygun yapılması, uygun dermaroller iğne büyüklüğünün seçimi, dermaroller kalitesi gibi noktalar tedavi başarısında son derece önemlidir.

Hassas ve kuru ciltte, retinoik asid tedavisi altındaki hastalarda, aktif enfeksiyon odağı olan kişilerde, yakın dönemde yüz bölgesine peeling ve lazer uygulanmış olanlarda uygulanmamalıdır.

İşlem sonrası yaklaşık bir saat devam eden kızarıklık harici bir sıkıntı yaşanmaz. İşlem sonrası cildin güneşten korunması, tozlu ortamdan ve el temasından kaçınma, terlemeye yol açan ortamlardan ve egzersizden kaçınma ve birkaç gün makyaj uygulanmaması önemlidir.

Roller tedavi;
    

• Cilt canlılığı ve sıkılaşmasının sağlanması
• Gözenek genişliğinin giderilmesi
• Cilt lekelerinde aydınlanma
• Akne skar tedavisi
• Çatlak tedavisi

sorunlarında kulanılmaktadır.


İşlem sonrası ilk seansdan sonra bile ciltte parlaklık, taze ve canlı bir görünümle daha sağlıklı bir cilde kavuşmak mümkündür.